İngiltere'de sağlık sisteminin içinde bulunduğu derin kriz, insanların hayatlarını tehdit eden bir tabloyu gözler önüne seriyor. Son dönemlerde, NHS (National Health Service - Ulusal Sağlık Servisi) altındaki aşı ve tedavi uygulamalarının yetersiz kalması neticesinde hastalar, hayati tehlike arz eden durumlar nedeniyle hospital sıralarında beklemek zorunda kalıyor. Bu durum, engellilerden yaşlılara kadar geniş bir yelpazede sağlık hizmetine ulaşmada derin bir eşitsizlik yaratıyor. Öyle ki, yüzlerce kişi, tedaviye ulaşamadıklarından ötürü potansiyel olarak hayatlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmış durumda.
İngiltere'nin sağlık hizmeti olan NHS, yıllardır çeşitli sorunlarla boğuşuyor. Artan nüfus, özellikle yaşlıların sayısındaki artış, sağlık sisteminin yükünü artırırken, yaşanan bütçe kısıtlamaları ve personel eksiklikleri, hizmet kalitesini tehdit ediyor. Uzmanlar, bu sistemin bozulmasında siyasi sistemin de etkisi olduğunu belirtiyor. Aşırı kamusal kaynak eksikliği ve kötü yönetim, sağlık sistemine duyulan güvenin azalmasına neden olmakta. Özellikle Covid-19 pandemisinin ardından, birçok sağlık hizmetinin sekteye uğraması, acil durumlar dışında genel sağlık hizmetlerini daha da zorlaştırmış durumda.
Son birkaç ay içerisinde haberlerde sıkça yer bulan "ölüm sırası" kavramı, ciddi bir şekilde toplumda yankı bulurken, bu durumu kabullenmek zorunda kalan hastalar, NHS'e ulaşmanın işkenceye dönüştüğünü belirtiyor. Hükümetin, sağlık alanındaki yetersizliğini kabul etmemesi, sağlık sistemindeki krizin derinleşmesine ve insanların hayatta kalmak için mücadele ettiği bir dönemi daha da zorlaştırıyor. Çok sayıda engelsiz birey ve engelli hastalar, tedavi için saatlerce hastane önlerinde bekleyerek, durumlarını iyileştirme umudunu yitiriyor. Bu koşullar altında, insanların aç kalmakta, tedaviye ulaşamamakta ve temel ihtiyaçlarına yanıt alamamakta olduğu net bir şekilde gözlemleniyor. Bunun yanı sıra, hastalara sunulan bakımın yetersizliği ve hastanelerdeki yoğunluk, sağlık ortamında oluşturulan gerginliği artırıyor.
Birçok hasta, tedavi almak için birkaç ay hatta yıllarca süre beklemek zorunda kalıyor. Uzman doktorların ve sağlık personelinin az olması, hastaları sevk ederken yaşanan gecikmeler ve muayene sürelerinin uzaması, bu durumu daha da zor hale getiriyor. Bunlarla birlikte, sağlık sisteminin talebin çok altında kalması, mevcut tedavi yöntemlerinin yetersiz kalması ve hastanelerin dolup taşması, NHS'in çözmesi gereken acil ve öncelikli bir konu haline gelmektir. Sosyal medyada ve kamuoyunda sıkça karşılaştığımız hastaların gerçek yaşam hikayeleri, birçok kişinin sesini duyurmasına ve bu durumu protesto etmesine yol açtı. Herkesin bir hak olarak gördüğü sağlık hizmetlerine erişimin bu kadar zor olması, toplumun büyük bir kesimini rahatsız etmektedir.
Hükümet, konuyla ilgili çeşitli duyurular ve önlemler özgünlüğünde bulunsa da, yetersiz kaynaklar ve zamanında yapılmayan reformlar, insanların hayatı üzerindeki etkileriyle beraber hâlâ ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. İngiltere’de yüzlerce kişi, "ölüm sırası" adı verilen bir sisteme mahkûm olmuş durumda. Bu durum kısaca, İngiltere’nin sağlık sisteminin şu anda karşı karşıya olduğu krizin ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Eğer bu durum sihirli bir şekilde düzelmezse, pek çok insan için gelecekte hayatta kalmak bir lükse dönüşebilir. İnsan sağlığının, toplumun sağlığı açısından ne kadar kritik ve acil bir duruma geldiği, bu sayıdaki artışla da tahmin edilmektedir. NHS nezdinde kabul edilebilir bir çözüm bulunmadığı sürece, bu çok önemli konuda kaybedilen hayatların sayısının artması kaçınılmaz olacaktır.