Son günlerde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde aile içi şiddet olaylarının artması, toplumda ciddi endişelere yol açarken, Manisa'da yaşanan bir koca dehşeti bu gerçekliği bir kez daha gözler önüne serdi. Olay, Manisa'nın Akhisar ilçesinde meydana geldi. Bir adam, tartışma sırasında eşini katletti ve 8 yaşındaki kızını da yaraladı. Bu olay, aile içi şiddetin ne denli tehlikeli olabilir olduğunu bir kez daha hatırlatırken, toplumun bu durum karşısında nasıl bir duyarsızlık içine girdiğini sorgulattı.
Olay, akşam saatlerinde meydana geldi. Eşinin kendisine karşı bir tutum sergilediği iddiasıyla isyan eden adam, öncelikle eşine şiddet uygulamaya başladı. Eşinin çığlıklarını duyan komşular durumu hemen yetkililere bildirirken, olay yerine gelen polis ekipleri, adamın eşini bıçakla yaraladığını ve 8 yaşındaki kızına da zarar verdiğini öğrendiler. Adamın ruhsal durumunun iyi olmadığı ve geçmişte de benzeri şiddet olaylarına karıştığı konuşuluyor. Hemen hastaneye kaldırılan yaralı kadın daha fazla mücadele edemeyerek hayatını kaybederken, 8 yaşındaki kız çocuğu ise ağır yaralı olarak acil servise sevk edildi.
Olayın ardından sosyal medyada ve toplumda geniş yankı bulan bu koca dehşeti, aile içi şiddet meselesinin bir kez daha gündeme gelmesine yol açtı. Türkiye, aile içi şiddet konusunda ciddi bir yasaya sahip olsa da, uygulama eksiklikleri ve toplumda oluşan cinsiyet temelli ayrımcılık bu tür olayların artmasına zemin hazırlıyor. Uzmanlar, bu tür olayların önlenmesi için toplumsal farkındalığın artırılması, kadınların korunması ve yeterli destek mekanizmalarının kurulması gerektiği konusunda hemfikir. Şiddet mağduru kadınların, ihtiyaç durumda güvenli şekilde sığınabilecekleri yerler bulması, kamuoyunun ve yerel yönetimlerin sorumluluğundadır. Aksi takdirde, bu tür koca dehşetlerinin ardı arkası kesilmeyecek gibi görünüyor.
Olayın ardından ilgili bakanlıklar harekete geçerek, konuyla ilgili detaylı inceleme başlatmışlardır. Ayrıca, aile içi şiddetle mücadele konusunda bir dizi çalışma yaparak, kadına yönelik şiddeti önlemek için daha başka ne gibi adımlar atabileceklerini değerlendirecekler. Ancak, bunun ötesinde toplum olarak da duyarsız kalmamamız gerektiği gerçeği, her bir bireyin üzerine düşen sorumluluktur.
Manisa'daki bu olay, sadece bir aileyi değil; tüm bir toplumu etkilemiştir ve derin yaralar açmıştır. Kadınların sokakta, evde ya da iş yerinde her türlü şiddetten korunması için mücadele vermek, mümkün olan her platformda sesini duyurmak elzemdir. Toplum olarak, bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için birlikte hareket etme zamanıdır.
Gelişmeleri takip ederek, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz. Bu tür vakaların yaşanmaması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiği açıktır. Unutulmamalıdır ki, her birey bu toplumda değerli ve güvenli bir yaşam hakkına sahiptir. İlgili tüm organlar, gerekli önlemleri almalı ve şiddet mağdurlarının korunmasına yönelik daha fazla destek mekanizması oluşturmalıdır.