İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, son günlerde artan deprem endişelerini dikkate alarak yaptığı açıklamada, İstanbul için deprem riskinin ortadan kalkmadığını duyurdu. Uzmanların yaptığı değerlendirmelere göre, şehirdeki yapısal sorunlar ve geçmişteki depremler göz önüne alındığında, hazırlıklı olmanın ne denli önemli olduğu bir kez daha vurgulandı. Özellikle depremlerin sıkça yaşandığı Marmara Bölgesi’nde, İstanbul’un yarattığı risk ve tehlike üzerine yapılan bu açıklama, tüm vatandaşları derinden etkiledi ve deprem konusunda bilinçlenmenin şart olduğunu ortaya koydu.
İstanbul, tarih boyunca pek çok deprem yaşamış bir şehir. Bu depremler, hem can kaybı hem de ekonomik kayıplar açısından İstanbul'u etkileyen büyük felaketler olarak kayıtlara geçti. Uzmanlar, özellikle 1999 Gölcük Depremi’nin ardından İstanbul’da yapısal zafiyetlerin arttığını ifade ediyor. 2023 itibarıyla İstanbul’da yer alan binaların büyük bir kısmının depreme dayanıklı olmadığı ve eski inşaat yöntemleriyle yapıldığı belirtiliyor. Bu durum, büyük bir depremin olma olasılığı karşısında kenti oldukça savunmasız bırakıyor.
Bilim Kurulu, olası büyük bir depremin şehirde yaratacağı yıkımın tahmin edilenden daha fazla olacağının altını çiziyor. Bu bağlamda, İstanbul’un deprem tehlikesi konusundaki farkındalığın artırılması gerektiği dile getiriliyor. Uzmanlar, her vatandaşın deprem sırasında ne yapması gerektiğini öğrenmesi, evlerinde güvenli alanlar oluşturması ve acil durum planları yapması gerektiğini vurguluyor. Yerel yönetimlerin de bu konuda aktif rol oynaması, kentsel dönüşüm projeleri ile eski binaların güçlendirilmesi gerektiği öneriliyor.
İstanbul’da yaşayan her bireyin, depreme karşı hazırlıklı olması kritik bir önem taşıyor. Bunun için aileler acil durum planları hazırlamalı, güvenli tahliye yollarını belirlemeli ve kriz anında nasıl hareket edeceğini bilmelidir. Yerel yönetimlerin bu süreçte de vatandaşları bilgilendirici eğitim seminerleri düzenlemesi büyük yarar sağlayacaktır. Ayrıca, kamuoyunda farkındalığı artırmak adına, medya organlarının ve sosyal platformların bilgilendirici kampanyalar yapması gereklidir.
İBB Bilim Kurulu Başkanı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Deprem, İstanbul’un gerçeği. Bunun bilincinde olan bir toplum oluşturmamız lazım. Tüm vatandaşlarımızı bilgilenmeye ve bilinçlenmeye davet ediyoruz” diyerek, toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle genç neslin konuyla ilgili eğitilmesinin önemini belirtti ve okullarda deprem eğitimi verilmesi gerektiğini vurguladı. Sağlıklı, güvenli ve dayanıklı bir İstanbul için, bireysel ve toplumsal bilincin artırılması kritik bir aşama olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, İstanbul’da deprem riski asla göz ardı edilmemeli. İBB Bilim Kurulu’nun uyarıları, vatandaşı bilinçlendirmek amacıyla büyük bir işlev taşıyor. Bunun yanı sıra, yerel yönetimlerin öncelikle yapı güvenliği ile ilgili adımlar atması, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırması ve halkın bu konuda bilinçlenmesi için çalışmalara yön vermesi gerekecek. Unutulmaması gereken, depremin kesin olduğu ancak ne zaman olacağının belirsizliğidir. Bu nedenle hazırlık ve bilinçlenme her zaman öncelikli olmalıdır.